canlı yayın

Emeğimizi Çaldırmayacak, Emek Hırsızlarına Nefes Aldırmayacağız

07 Aralık 2022 Çarşamba 20:19
emegimizi-caldirmayacak-emek-hirsizlarina-nefes-aldirmayacagiz

Eğitim Bir Sen Tokat 1 Nolu Şube Başkanı Şaban Ceylan başkanlığında “Şube, ilçe yönetimleri, Denetleme ve Disiplin Kurulları ile Kadın komisyonlarının katılımıyla İl Divan Kurulu toplantısı” gerçekleştirildi.

Ceylan; Divan toplantısında yaptığı konuşmada, “Cesareti sermayesi, inancı iradesi, idealleri enerjisi olan bir teşkilat olduklarını kaydederek, “Şanlı bir tarih, kararlı, soylu bir mücadeledir, hikâyemiz. Türkiye’nin entelektüel birikimi, yeni ve büyük Türkiye’nin, adil bir dünyanın müjdesidir, mücadelemiz.

Türkiye’de değişimin öznesi, emperyalizme karşı medeniyet stratejisi, ‘Sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu yerde, gerçekleri söylemek devrimci bir eylemdir’ diyerek neoliberalizm düzenine karşı helal ekmek mücadelesidir, gayemiz.

Gelir dağılımında adaleti, sermeye karşısında emeği, sapkın lobilere karşı aileyi, deizme, ateizme, nihilizme karşı inancı savunmaktır, varlığımız. Darbe düzenine karşı millet iradesini, vesayete karşı bağımsız Türkiye’yi savunmaktır, varlık nedenimiz” Suni gündemlere takılmadan yeni adımlar atma, yeni atılımlar yapma zamanıdır” diyen Başkan Ceylan, “önemli hedefler koyduklarını, önemli mesafeler aldıklarını ifade ederek, “İçimize, işimize, dışımıza yolculuk” diyerek mottolaştırdığımız yol haritamızın gereği olarak İçimize yolculuk hikâyemizde, çekirdeği çelikleştirmek için yaptığımız onlarca eğitim var. İşimize yolculuk hikâyemizde, hazırladığımız raporlar, odak analizler, araştırmalar, süreli yayınlarımız, sempozyumlarımız, bilimsel kongre ve sözü yükseltme çalışmalarımız var. Sendikacılığın kitabını yazmak, tüm kazanımlarımızı bir çırpıda ve bir kitapta sunmak var, Eğitim Bir-Sen’de 103 ve toplamda 802 kazanımımız var. Dışa yolculuk hikâyemizde, kısır döngülere hapsolmamak, kararlı ve tutarlı yürüyerek hedefe adım adım ulaşmak var. Düne takılıp kalmayacağız. Yapılması gerekeni, üzerimize düşeni yapmaya, geleceği satın almaya, gücümüze güç, kazanımlarımıza kazanım katmaya devam edeceğiz. Genel merkezimiz, konukevimiz, otelimiz, İstanbul’da yakında açacağımız misafirhanemizle, kendi mülkiyetlerimizle, daha güçlü bir Eğitim Bir Sen var” şeklinde konuştu.

Emeğimizi çaldırmayacak, emek hırsızlarına nefes aldırmayacağız

Ceylan, işyeri temsilcilerinin donanımını artırmak, sendikal bilinci yükseltmek, aidiyeti pekiştirmek için hep birlikte seferber olacaklarını vurguladı. Mehmet Akif İnan Vakfı (MAİV) Eğitim Akademisi ile tüm sahaya yayılacaklarının altını çizen Ceylan, şunları söyledi: “İşimiz vaktimizden çok diye şikâyet etmeyeceğiz, örgütlü yapımızla zoru kolay, imkânsızı mümkün kılmaya devam edeceğiz. Emeğimizi çaldırmayacak, emek hırsızlarına nefes aldırmayacağız. Sahadan onlarca sorun sayabiliriz, evet, unutmayalım ki umudumuz, örgütlülüğümüz sorunlarımızdan daha büyük. Dünkü sorunlarımız bugünkülerden çok daha kolay değildi. Hepsini bir bir aştık, aşıyoruz. ‘Yüreği soğuyanın, savaşı biter’ diyor Sezai Karakoç. Yeter ki heyecanımız canlı, teşkilatımız diri olsun.”

Çözümün ve umudun adresiyiz

Ceylan, “Kamu görevlileri sendikacılığı yüzde 72 örgütlenme oranına ulaştıysa bunda aslan payı bizimdir. Türkiye’nin en büyük emek örgütü, en güçlü sendikasıyız. Çalışanlar her tarafa kulak kesiliyor ve sonunda dönüp Eğitim Bir Sen’e bakıyorsa, bu, çözümün ve umudun adresini işaret ediyor demektir. Sadece üyemize karşı sorumluluk duygusu taşımadık; ülkemize, milletimize, yerküremize karşı da sorumlu davrandık her zaman. ‘Dünyada açlık çeken bir çocuk olduğu müddetçe, her türlü servet çalıntıdır’ diyor Japon Yazar Fuminori. Eşitsizlikler ve adaletsizlikler, yoksulluk ve yoksunluk insanlığın kaderi olmamalıdır, diyoruz. ‘Dünya beşten, emek sermayeden büyüktür’ demeye devam ediyoruz. Kavgamız, kapitalistlerle, emperyalistlerle, siyonistlerledir. Kavgamız, bunların taşeronu teröristlerledir. Kavgamız, kanlı stratejileriyle dünyanın kaynaklarını kurutanlarla, vekâlet savaşlarıyla ülkemize, milletimize savaş açanlarla, İstiklal’de, Karkamış’ta masumlara kastedenlerle, Aybüke, Necmettin, Arzu ve Ayşenur öğretmenlerimize kıyanlarladır, kavgamız. Kavgamız, aşımıza, ekmeğimize göz koyanlarla; havamızı, suyumuzu, neslimizi bozanlarladır” diye konuştu.

Bazılarının derdi eğitim çalışanlarının kazanması değil, Eğitim Bir Sen’in kaybetmesidir

Diyarbakır annelerini ziyaret eden üyelerini ihraç edip teröre dolaylı destek sunup, ulusalcı hamasete sarılanların farkında olduklarını kaydeden Ceylan, şöyle devam etti: “İstiklal’deki katliamın sorumlusu PKK’yı aklama telaşına düşen, terörü kınıyormuş gibi yapıp kenarı köşeyi dolaşan, ağzına terör örgütünün adını almayan sahtekârların da farkındayız. Şehit edilen öğretmenler için suspus olan ama Mehmetçik PKK’yı vurunca meydanlara koşan sözde sendikaların da farkındayız. Emeğimizin üzerinde tepinen, kazanımlarımıza patent hakkı ödemeyen, masanın ve yasanın çarpıklığından faydalanan, ‘toplu sözleşmeyi kabul etmiyoruz’ deyip her kazanımımızı kendi kazanımı gibi göstermeye çalışan, sahayı kirleten hoyratlığın da, gecekondulaşmanın da, dertleri eğitim çalışanlarının kazanması değil, Eğitim Bir Senin kaybetmesi olanların da farkındayız. Bunlar bizi yıldıramaz, bilakis sorumluluğumuzu artırır. Biliyor ve inanıyoruz ki, çözüm yine örgütlü gücümüzde, ahlaklı duruşumuzda ve erdemli sendikacılığımızda. Çünkü biz Eğitim Bir Seniz. Biz, diğerlerine göre değil, değerlerimize göre sendikacılık yapıyoruz. Biz hakikatin altını çiziyoruz. Biz tüm kazanımlarımızı örgütlülüğümüzün ve bileğimizin gücüyle kazandık. Kimse ne hafife alabilir ne de itibarsızlaştırabilir.”

3600 ek gösterge başta olmak üzere onlarca kazanım elde eden biz, mevcut sorunların çözümünü sağlayacak olan da biziz

“Diğerleri sorunları konuşadursun, biz bir bir sorunları çözdük, çözmeye devam ediyoruz” diyerek sözlerini sürdüren Ceylan, şöyle konuştu: “Toplu sözleşme hakkını alan biz, eksiklerine rağmen Öğretmenlik Meslek Kanunu için adım atılmasını sağlayan biz, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikte 600 bini bulan çerçeveyi genişleten biz, 3600 ek göstergenin mimarı biz, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesini sağlayan biz, nöbet görevine ücret ödenmesini sağlayan biz, öğretmen ve öğretim elemanlarının ek ödemelerini artıran biz, geliştirme ödeneğinin ödenmesine devam edilmesini sağlayan biz, jüri üyelerine ücret verilmesini sağlayan biz, sınıf öğretmenlerine haftada iki saat ilave ek ders ücreti ödenmesini sağlayan biz, üniversite disiplin kurullarında sendika temsilcisinin yer almasını sağlayan biz, promosyonların çalışanlara dağıtılmasını sağlayan biz, toplu sözleşme ikramiyesi ile örgütlülüğü anlamlı kılan ve üyeye kazanç sağlayan yine biz. Hiç şüpheniz olmasın; üniversite idari personeline yer değişikliği hakkını sağlayacak olan, ek gösterge düzenlemesinde torba kanunla ilave yaptıracak, teknikerler ve şefler başta olmak üzere 1. dereceye yükselenlere 3600 ek gösterge verilmesini sağlayacak olan, YHS nı GİH sınıfına geçirecek olan, emekli ve usta öğreticilere sendikaya üye olma kapısını açarak örgütlülüğün kapsamını daha da genişletecek olan yine biziz. Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ndeki aksaklıkları giderecek, 9 ayrı hususta dava açtığımız Yönetici Atama Yönetmeliği sorununu çözecek, hizmetli, memur, şeflerimiz, şube müdürlerimiz başta olmak üzere, GİH ve YHS personelinin mali ve özlük haklarında iyileştirmeler yaptıracak olan yine biziz. Kamu görevlileri sendikacılığına toplu sözleşme hakkını kazandırdığımız gibi, 4688 sayılı Kanun’da değişiklik yapılmasını da sağlayarak toplu sözleşmenin kapsamının genişletildiği, tutanak düzenine geçildiği, sürenin artırıldığı, Hakem Heyeti aritmetiğinin düzeltildiği, örgütlenme özgürlüğünün genişlediği, işçilerde olduğu gibi memurlara da grev hakkının temin edildiği, yasadaki çarpıklığın düzeldiği, masadaki adaletsizliğin giderildiği, dayanışma aidatının geldiği zemini temin edecek olan da yine biziz.”

Kazanımlarımızın itibarsızlaştırılmasına fırsat vermeyecek, emeğimize sahip çıkacağız

Aldıkları kazanımların itibarsızlaştırılmasına fırsat vermeyeceklerini vurgulayan Ceylan, “Emeğimize sahip çıkacak, her çözümümüze bir sorun bulmaya çalışanların kuru gürültüsüne pabuç bırakmayacağız. Yıllarca Öğretmenlik Meslek Kanunu ve kariyer basamakları konusunu gündemde tuttuk. Sonuç bildirgelerimizin başat konusu yaptık. Eksik de olsa atılan adımlar Eğitim Bir Sen’in azminin, fikri takibinin, gücünün, yıllar süren mücadelesinin sonucudur. Kanunun çıkacağını bile hayal edemeyenler, istemezükçüler bizim de itiraz ettiğimiz eksikleri gösterip, kazanımımızı itibarsızlaştırmanın peşine düştüler. Biz ne toptan evetçiyiz ne de toptan retçiyiz. Bir düzenlemenin eksiği varsa tamamlamaya çalışırız. Kanun, getirdiği haklar itibarıyla sahiplenilmeyi hak ettiği gibi, eksiklikleri itibarıyla da ilave düzenlemeleri zorunlu kılıyor. Öğretmenlik Meslek Kanunu; öğretmenlere 3600 ek gösterge hakkını, kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesini, uzman ve başöğretmenlik sistemini, uzman öğretmenlik/başöğretmenlik için öngörülen tazminat oranlarının artırılmasını, aday öğretmenlikten asli öğretmenliğe geçişte sınavın kaldırmasını sağlıyor. Kadrolu-sözleşmeli-ücretli karmaşası bitmeli, istihdamda güçlük çekilen yerlere teşvik sistemi getirilmeli, cebri değil cezbi yöntem uygulanmalı, mülakat kaldırılmalı, mesleki özerklik tesis edilmeli, haklar ve yetkiler genişletilmeli, yazılı sınava dayalı okul yöneticiliği yasal statüye kavuşturulmalı, toplu sözleşme teklifimiz esas alınmalı, kariyer basamakları sınava değil süreye bağlı olmalıdır, dedik ve diyoruz.

Doktora yapanlar, direkt başöğretmen olsun, dedik, yanlış mı dedik? Şube müdürü, ilçe müdürü, il müdür yardımcısı, il müdürü, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanını kullansın ve haklarından faydalansın, dedik, yanlış mı söyledik? İlle de 20 yıl deniliyorsa herkes mesleğinin 20. yılında başöğretmenliğe başvurabilsin, dedik, yanlış mı söyledik? Öğretmenleri şiddete karşı koruyacak düzenleme meslek kanununun içinde olsun, dedik, yanlış mı söyledik? Dedi.

Öğretmenlere ‘sınava girmeyin’ çağrısı yapıp sahayı provoke edenler sınava girip başöğretmen oldular

Şaban Ceylan, söz konusu sürecin bir turnusol kâğıdı görevi de gördüğüne dikkat çekerek, “Ama dertleri üzüm yemek olmayanlar kanun üzerinden kargaşa çıkarmaya ve bizi köşeye sıkıştırmaya çalıştılar. Hamleleri ellerinde patladı. Utanmayı unutanların kızarmayan yüzleri, Bakanın, ‘Biz bakanlık olarak sadece yüksek lisans ve doktora yapanlar için uzman/başöğretmenlik düşünürken, Eğitim Bir Sen’in önerisiyle 614 bin öğretmenin uzman öğretmen-başöğretmen olmasının önü açıldı, Eğitim Bir Sen sınav yapılsın demedi’ açıklamasıyla da kızarmadı. Türkiye'de her şey olursunuz ama rezil olamazsınız, diye bir söz var; öğretmenlere ‘sınava girmeyin’ çağrısı yapıp sahayı provoke edenler, kendileri sınava girip başöğretmen oldular. Biz sınava karşı toplu sözleşme kararımızı savunduk, üyelerimizi yaklaşan sınava karşı hazırlamak için özet notlar ve denemeler sunduk. Sahanın sesini duyurmak için ders bırakıp basın açıklaması yaptık, mahşeri cümbüşçülerle aynı kareye girmekten de kaçındık. Çünkü biz, bir siyasi partinin fotoğrafa girdiği, başka bir partinin sufle verdiği, sınava dava açmayıp, açmış gibi algı yürütenlerin sözcülüğünü yaptığı, terör sevicilerin başköşeyi tuttuğu bir eylemi sendikacılık olarak görmedik, görmeyiz. Birileri kullanışlı aparat olmayı hazmedebilir ama biz Eğitim Bir Sen’iz, kimsenin değirmenine su taşımayız, bizim amacımız üzüm yemek, bağcı dövmek değildir” değerlendirmesinde bulundu.

Ekonomik istikrar sağlanmalı, sabit gelirliler, kamu görevlileri enflasyona karşı korunmalıdır

Pandemiyle başlayan ekonomik krizin, dünyanın farklı yerlerinde yaşanan savaşlarla daha da derinleştiğini, bütün dünyada enflasyonun arttığını, alım gücünün düştüğünü dile getiren Ceylan, “Kamu görevlilerinin alım gücünün yükseltilmesi gerekiyor. Ev kiraları ateş pahası. En ufak artışa eş değer zamlar geliyor. Hatta ücret artışı haberi bile zamma gerekçe oluyor. Piyasa kontrol altına alınmalı, haksız kazancın, tekelleşmenin önüne geçilmeli, ekonomik istikrar sağlanmalı, sabit gelirliler, kamu görevlileri enflasyona karşı korunmalıdır.  Memur için en iyi zam, düşük enflasyon ve piyasa istikrarıdır. Alım gücünün korunmadığı hiçbir zam, zam değildir. Bu enflasyonist ortamda altı ayda bir yapılan artışlar, üzerinden üç ay geçmeden eriyor. Biz bunu önlemenin formülünü daha önce de açıkladık. Dedik ki, eşel mobil sistemine geçilmeli, Ocak ayında toplu sözleşmeden kaynaklı maaş zammı ve enflasyon farkı ödemesine ek olarak refah payı artışı gerçekleştirilmeli, gelir vergisi yüzde 15’e sabitlenmeli, kaşıkla verilen de kepçeyle alınmamalıdır” diye konuştu.

 

Çalışma hayatının dinamiklerini belirleyen birikim de, toplumu dinamitleyen düşüncelere set olan bilinç de biziz.

Sorun çözen, kazanım üreten bir sendika olduklarını söyleyen Ceylan, “Eğitim Bir Sen varsa kazanım var; teşkilatta kalite, sendikacılıkta nitelik.

Eğitim Bir Sen varsa mazlumların umudu, yetimlerin sahibi var. Çobanbey’den İdlib’e, Cerablus’tan Reyhanlı’ya okulları, misafirhaneleri, yetimhaneleriyle Suriyeli yetimlere, çocuklara, okul, sığınma ve barınma imkânı sunan, ‘Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var’ projesiyle 5 kıtada 25 bin yetime ulaşan Eğitim Bir Sen var.

Eğitim Bir Sen varsa, çelik çekirdeği güçlendiren, öğretmenlerin, yöneticilerin mesleki gelişim ve motivasyonunu artıran, 13 bin 430 öğretmene eğitim veren, Mehmet Akif İnan Vakfı (MAİV) Eğitim Akademisi var.

Eğitim Bir Sen varsa, yeni Akif İnanlar, Erol Battallar yetiştiren, gençlerimize giydirilmek istenen ‘Z kuşağı’ isimli deli gömleğini yırtıp atan, 6 yılda 40 bine varan öğretmen, 450 bine yaklaşan öğrenciye 1 milyon 620 bin kitap okutan, kültürel soykırıma karşı ‘diriliş neslini’, sekülarizme karşı ‘Asım’ın neslini’, siyonizme karşı ‘Kudüs neslini’, enformatik cehalete karşı ‘bilge nesli’ yetiştiren Genç Memur-Sen var, Bir Bilenle Bilge Nesil projesi var.

Sahaya çıkarken elimizde tarihî kazanımlar, güçlü argümanlar var

Şube Başkanı Şaban Ceylan, sahaya çıkma; kurumlara, işyerlerine, öğretmen odalarına gitme zamanı. Sahaya çıkarken elimizde tarihî kazanımlar, güçlü argümanlar var. 424 bini aşkın sözleşmelinin kadroya geçirilmesi, 50/d’lilerin 33/a’ya geçişi var. 3600 ek gösterge var. Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikte 600 bini bulan geniş çerçevede rehberliğimiz, emeğimiz, alın terimiz var. Bütün eksikliklerine rağmen Öğretmenlik Meslek Kanunu var. Eğitim Bir Sen’de 103, konfederasyonumuzda 802 kazanım var.  Çağın bilgisini tarihin birikimiyle buluşturan, her menzilde zembereği yeniden kuran, her varışta çıtayı daha yukarıya koyan, ‘Adamlık bir cinsiyet meselesi değil, şahsiyet meseledir’ diyerek her devrin adamı değil, her devirde adam olan, ‘Kayık istediğimiz yerde değilse, kadere küsmek yerine küreklere daha fazla asılmak gerekir’ diyerek ihlası, bereketi, heybeti, gayreti kuşanan Türkiye’nin erdemliler hareketine selam olsun.”dedi.

 

Haber Kaynağı: YHA

Haberin etiketleri:

EBS !, Tokat, ŞabanCeylan, Emek, eğitim


Haber okunma sayısı: 1632

htmlPaginator

YORUM EKLE

Yorum Başlığı

Yorum

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.

YORUMLAR

  • Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

DİĞER HABERLER