Bre iktidarın başı: Halkını muhtaç ettin kuru soğana acaba söylesen mi, söylemesen mi? ALLAH’INI seviyorsan söyle de kurtul. Kriz teğet değil, her tarafımızı deldi de geçti de, işsizlik son haddinde de, esnaf kan ağlıyor de, dükkânlar bir, bir kapanıyor de, alım gücü sıfırlandı de, intiharlar arttı de, ekonomiyi batırdım de, emeklileri perme perişan ettim de, biz bu işi beceremedik de, de de bir kere olsun doğruları söyle. İNŞALLAH bir belediyeyi yönetmekle, TÜRKİYE’Yİ yönetmenin farkını anlamış olursun. 

              
    Gelelim TOKAT’IMIZIN meselelerine: Hizmetin H sinden, iktidarın İ sinden hiç mi, hiç fayda göremedik. İlerleyip gelişeceğimize, gerileyip yok oluyoruz. Bir zamanların imrenilerek bakılan şehri TOKAT seçilmişler tarafından öyle TOKAT (şamar) yiyor ki ilerisi pekte aydınlık gözükmüyor. Böyle giderse bakımlı bir kasaba görüntüsüne bürüneceğiz. Suç kimde? Seçtiklerimizde mi? Hayır suçun büyük payı halkımızda,  hani derler ya ‘’ sus sustukça sıra sana da gelecek’’Biz TOKAT halkı olarak böyle sessiz kaldıkça tepemize daha çok çıkarlar. Fabrikalar tek, tek kapanıyor tık yok, dükkânlar kapanıyor tık yok, burnumuza koymadığımız adamlar iktidar sayesinde olmadık rantlar sağlıyorlar tık yok, velhasıl kelam yokta yok. Buna mukabil TOKAT’IN sorunları da hızla artmaya devam ediyor. TOKAT için çalışanlara haklarını vermediğimiz sürece böyle aynı tas, aynı hamam, ya da böyle başa, böyle tarak devam eder gideriz. SAYIN TOKAT HALKI: Bizler hangi çalışan milletvekilimize sahip çıktık? SAYIN ŞEVKİ EREK Spor bakanı olarak üzerine düşen her şeyi yaptı. SAYIN METİN GÜRDERE Devlet bakanı olarak üzerine düşen her bir şeyi yaptı, yaptı da hangisine sahip çıktık. Destek yerine köstek olduk. O insanlar üzerlerine düşenlerini yaptılar ve daha da fazlasını yapmaya hazırlardı ama seçmen olarak yanlış seçimler yaptık. Bunun cezasını da çekiyoruz, böyle giderse de çekmeye devam edeceğiz. Şu güne kadar hangi milletvekili onlar kadar başları dik vaziyette TOKAT içerisinde gezebiliyorlar. Eğri oturup, doğru konuşmak lazım. Şimdiki muhteremler iki, üç parça bir şeyler yapınca zannettik ki marka bir şehir olacağız. Rutin çalışmaları öyle büyüttük ki muhteremler kendilerini bir şey zannettiler. Rüyasında kendisini milletvekili olmuş görse inanamayacak olan şahıslara bu imkânları sunduk. Tabii ki bunların arasından padişah da çıkar, davos fatihi de çıkar, sadrazamda çıkar, sultanda çıkar, mağdur edebiyatçısı da çıkar ilerde daha neler çıkacak bekleyip göreceğiz. Ondan sonrada hep beraber ya da solo olarak ‘’Kendim ettim kendim buldum’’ türküsünü söyleyip duracağız.

              
   30 Mar’ta yapılacak olan Belediye başkanlığı seçiminde umarım TOKAT HALKI olarak farkı görmemiz lazım. Biz bu çiçekten bal alamadık, oğul gitti, bir diğeri geldi onun için bu kovanı değiştirmek gerek. ON YIL ÖNCEKİGÜLEN ŞEHİR TOKAT’IMIZA TEKRAR KAVUŞABİLMEMİZ İÇİN TERTİPLİ VE DÜZENLİ BİR AYDIN İNSAN  LAZIM.