canlı yayın

Güven

            İnsan psikolojisini mevsimler direk etkiliyor. Baharın ve yazın bereketi insanın içini açarken, ekonomik açıdan da cepleri dolduruyor. Kışın gri, kurşuni ve soğuk havası karamsar ve durgun bir renk olarak insanların üzerine bir soyut bir ağırlık olarak çökerken, yakıt parası, ısınma masrafları gibi ekonomik yüklerle de cepleri boşaltıyor, geçim sıkıntısı çeken insanların psikolojisini olumsuz olarak etkiliyor.

Yerel seçimler yeni yerel yönetimlerin başına yeni yöneticiler getirecek… Yeni yöneticilerle beraber yeni ekipler, yeni projeler, yeni yapılanmalar ve kuşkusuz yeni rant alanları konuşulmaya başlandı.


Yerel seçimlerin Mart ayında olması, seçim sürecinin kış aylarına rast gelmesi ciddi bir ekonomi sıkıntı yaşayan insanların durumu siyasi arenada malzeme oluyor.

Bu süreçte her zaman olduğu gibi vatandaşlarımıza büyük görevler düşüyor.

Hata yapan seçilmişler (ya da atanmışlar) saygıyı hak etmezler. Ne yazık ki ülkemizde saygıyı hak etmeyen seçilmişlerin ( ya da atanmışların) çoğunlukta olduklarını belirtmek isterim.
Siyasileri destekleyen, pohpohlayan yazarlarımız, gazetecilerimiz derki, “Devlet büyüklerimiz herşeyin doğrusunu bilirler ve  yaparlar. Bizler bağırsakta çağırsakta seçtiklerimizin yaptıklarına saygı duyarız. Tabi ki onlarda bizim saygı duyacağımız şeyleri yaparlar”

Oysa ki Devlet büyüklerimiz her zaman, herşeyin doğrusunu bilmezler ve de yapmazlar. Tam tersine,  tarihe mal olacak büyük yanlışlıklar yapmışlardır. Geçmişte olduğu gibi Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi bunun acı örnekleriyle doludur.
Gözlerin gördüğü, kalplerin hissettiği ve kulakların duyduğu gerçekleri görmezden gelerek toz pembe tablo çimenin alemi ne.

Benim özellikle merak ettiğim husus ise basının büyük bir kesiminin, söz birliği etmişçesine ve herhangi bir sorgulama yapma gereği duymaksızın, bu haberlere hemen hergün neden yer vermediğidir?

İlgili ve duyarlı vatandaşlarımız ulusal ve yerel basının bu halini hayra yormamakta ve basının kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini belirtmekte ve imasında bulunmaktadırlar.
Yerel basın için önemli midir bilmiyorum. Ama kentin hissedarlarında, paydaşlarında yavaş yavaş ve gittikçe artan şekilde bir güvensizlik oluşmaya başlamıştır
Oysa “güven” basının sığınacağı tek limandır.
İşte bu yüzden, ister gazeteci, ister siyasetçi olalım hem gittiğimiz yol, hem de nasıl gittiğimiz önem arz ediyor.

Dileğimiz yenilerin güzel hizmetlerle gelmeleri ve gidenlerin hatalarını tekrarlamamaları olacak.
Bu süreçte her zaman olduğu gibi vatandaşlarımıza büyük görevler düşüyor. Vatandaşlar, medyanın makyajladığı adaylara ve popülizmin bayraktarlığını yapan isimlere değil, adayların kişiliklerine ve iş yapabilirliklerine bakmalıdırlar…

Kışı, buz gibi soğukluk, boğazlarımızı sıkan bir kement değil…

Kışı, buharı tüten bir sıcak çay, kestane kebap, kapalı bir mekânda yapılan samimi sıcak sohbetler olarak yaşamak istiyoruz…
 

Bu duygularla Benim gönlümden de, “Armut piş, ağzıma düş” demeyen bir yerel basının oluşması geçiyor.
 

Yaklaşan seçimde adaylarımızın ülkemize, memleketimiz, ilçemize, beldemize hayırlı yansız, tarafsız adaletli hizmetlerin yapılması temennisiyle. Hoşça kalın.
 
 
Hamala semeri yük değildir (olmaz).
İnsana kendi işi ağır gelmez. Çünkü üstlendiği iş ve sorumluluk yaşadığı hayatın tabiî bir sonucudur.


İzlenme: 1562
htmlPaginator

YORUM EKLE

Yorum Başlığı

Yorum

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.

YORUMLAR

  • Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

YAZARA AİT DİĞER YAZILAR