CHP’Lİ DURMAZ, TBMM KÜRSÜSÜNDEN VATANSEVERLİK DERSİ VERDİ!

CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, kıymetli limanlarımızın Singapur, Katar gibi ülkelere ve iktidara yakın şirketlere 49 yıllığına kiralanmasını içeren ve stokçulukla mücadele adına stok cezalarını arttıran torba yasanın geneli üzerine konuştu.

Soğanı Satamayan Çiftçi De Mi Stokçu?

Konuşmasında ekonomiyle mücadelenin, stokçulukla mücadeleyle mümkün olmadığına değinen Durmaz, “soğanını depoda tutan çiftçiye de stokçu mu diyeceksiniz?

Örneğin; patatesin ve soğanın hasadı Ekim, Kasım aylarında yapıldıktan sonra depoya konur.

Depoya konan ürünlerin satışı da süreç içerisinde Mart, Nisan aylarına kadar yapılır. Patates ve soğan fiyatları arttığında bu insanları stokçulukla suçlayıp ceza mı yazacaksınız.

TMO Çiftçiden Buğday, Mısır alıyor.

Kış döneminde satıyor. TMO Stokçu mu oluyor.

Bunlara stokçu mu diyeceğiz, yatırımcı mı diyeceğiz, girişimci mi diyeceğiz.

Tarım ürünleri artık yatırım aracı olarak görüldüğü gibi dolar, avro ve altın alır gibi tarım ürünleri alınıyor.

Bunu dünyada gıda sistemini kontrol etmeye çalışan Cargill gibi şirketler yapıyor.

Fahiş fiyatlara karşı tanzim satış çadırları kurulmuş, soğan depoları basılmış, soğan üreticileri, satıcıları günah keçisi ilan edilmişti.

Depolardaki soğanlar suç aleti gibi sunulmaya başlanmıştı.

Bu yıl çiftçinin soğanı tarlada, stokçu diye suçladığınız, suçlu ilan ettiğiniz soğanın günahı ne?

Neden sahip çıkmadınız?

Yanlış politikalar sonucu ortaya çıkan bu yüksek fiyat artışlarına dair kendi sorumluluğunu üzerinden atmak için ne acı ki bu yöntemlere başvuruyorsunuz.” Dedi.

Ülkede kötü giden ekonominin stokçuluk kavramını ortaya çıkarttığını ve insanların üretimden soğuduğunu vurgulayan Durmaz, Hükümet; ürünler tarladan depoya, depodan rafa, raftan sofraya gelinceye kadar hiçbir şey yapmıyor.

Bugün konuşmamız gereken stokçuluk değil üretimin durma tehlikesidir.” Dedi.

Durmaz, Limanların 49 yıllığına kiralanmasını vatana ihanet olarak tanımlayarak;

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın başlama fişeği sayılabilecek “Geldikleri gibi giderler” sözünü hatırlattı.

Kurtuluş Savaşı kazanılmış, Cumhuriyet hazırlıkları başlamış İşgal kuvvetleri de 6 Ekim 1923’de geldikleri gibi İstanbul’u terk etmişlerdi.

Şimdi sizlere de söylüyorum, bu millet sizi geldiğiniz gibi gönderecek.

Ülkemizin milli değerleri, limanlarımız, Singapur, Katar, 5'li çete ülkeyi ipotek altına alıyor!

Giderken ne götürdüysek kardır diye ülkeyi bitirdiniz!

18 limanın sözleşmeleri en erkeninin süresi 2027 de dolacakken,

Yeni ihaleye çıkmadan 49 yıla kadar neden uzatmak istiyorsunuz.

Limanların kârları ve stratejik önemleri artınca, siz buradaki rantı yandaşlara aktarmanın derdine düştünüz.

Çok net söylüyorum bu bir peşkeş, bu açıkça bir soygundur.

Seçimin kapıda olduğu bu süreçte yangından mal kaçırır gibi daha süreleri dolmadan bu sözleşmeleri ihalesiz neden yeniliyorsunuz?

Sadece tek adam rejimine hizmet edip birilerini zengin etsin diye Türkiye Cumhuriyeti limanları satış sürelerini 49 yıla kadar uzatmak;

Mavi vatana, 84 milyona, evlatlarımıza;

Haksızlıktır, İnsafsızlıktır, vicdansızlıktır,

Geleceğimize ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ihanettir.

Limanların özellikle yabancılara satılması günümüz kapitülasyondur.

Ama sizin için hedef ülkemizin kazanımı değil yandaşın karıdır.” Dedi.

Durmaz konuşmasının devamında atanamayan öğretmenlerin, atanamayan sağlık çalışanlarının, engellilerin, çiftçinin, esnafın, emeklinin sorunlarına da değindi.

Limanları 5 li çeteye veriyorsunuz ama bu ülkenin evlatlarına, yurttaşlarına, onların dertlerine derman olmuyorsunuz! Ülkemizin kurtuluşu erken değil hemen seçimdir! “dedi.