Bu gün 13 Mayıs 2020.
40 yıl önce 13 Mayıs 1980’de M. Ali Ağca Katolik Hristiyan âleminin ruhani lideri Papa’yı Roma’da, güpegündüz halkın arasında vurmuştu.
M. Ali Ağca hemen yakalanıp yargılandı.
Kendisine yardımcı olduğu iddiasıyla aynı mahkemede Musa Serdar Çelebi’ de yargılanmış.
Onun bana anlattığı ilginç savunmasının hikâyesini ilginizi çeker diye paylaşıyorum.
***
Anavatan Partisi’nin genel başkan yardımcısı olduğum dönem 1990 yılında Almanya’daki Türk İslam Birliği’nin toplantısına özel olarak davet edildim.
Türk İslam Birliğini 1970’li yılların sonuna doğru Alman yasalarına uygun olarak Musa Serdar Çelebi kurmuş.
Amacı Almanya’daki Türkler arasında yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak.
Musa Serdar Çelebi Ülkücü kökenli bir genç, dolayısıyla birliğin ideolojik yönü de var.
İlk karşılaştığınızda çok zeki, lider yaradılışlı, derinliği olan birisi olduğu fark ediliyor.
Papa suikastıyla ilgili olarak yargılanmasını ve savunmasını anlattı.
M. Ali Ağca hemen yakalanıp yargılandı.
Kendisine yardımcı olduğu iddiasıyla aynı mahkemede Musa Serdar Çelebi’ de yargılanmış.
Onun bana anlattığı ilginç savunmasının hikâyesini ilginizi çeker diye paylaşıyorum.
***
Anavatan Partisi’nin genel başkan yardımcısı olduğum dönem 1990 yılında Almanya’daki Türk İslam Birliği’nin toplantısına özel olarak davet edildim.
Türk İslam Birliğini 1970’li yılların sonuna doğru Alman yasalarına uygun olarak Musa Serdar Çelebi kurmuş.
Amacı Almanya’daki Türkler arasında yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak.
Musa Serdar Çelebi Ülkücü kökenli bir genç, dolayısıyla birliğin ideolojik yönü de var.
İlk karşılaştığınızda çok zeki, lider yaradılışlı, derinliği olan birisi olduğu fark ediliyor.
Papa suikastıyla ilgili olarak yargılanmasını ve savunmasını anlattı.
“Milliyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Abdi İpekçi’yi vuran M. Ali Ağca yakalandıktan sonra cezaevinden kaçmış ve yurt dışına çıkmayı da başarmıştı.
İtalya’da Papa’yı vurmadan önce kaçak dolaşırken Almanya’ya gelmiş.
Almanya’da da yardım istemek için benim yanıma uğramış. Gelen, giden çok olduğu için geldiğini hatırlamıyorum. Papa’ya ateş ettikten sonra yakalanınca soruşturma sırasında Almanya’da yanıma uğradığını söyleyince beni hemen tutukladılar.
İtalya’da ceza evine girince baktım durum çok ciddi. Tutuklanınca üzerinde çıkan bana ait bir telefon numarası Ağca ile bağlantılı olduğumun delili olarak gösteriliyordu.
Savunmamı yapabilmek için İtalyanca öğrenmeye başladım. Kısa zamanda konuşma yapabilecek duruma geldim.
Savunmamda Ağca’nın üzerinden numarası çıkan bana ait olan telefonu Papa’yı vurmasından sonra aldığımı delillerle ispatladım.
Son söz olarak da;
- Ben suçsuzum, benim gömleğim arkadan yıkıldı dedim.
Hâkim, beni dikkatle dinledi, savunmam bitince de;
“Gömleğin arkadan yıkılması ne demek, bu söz ne anlama geliyor?” diye de sormadı.
Karar duruşmasında benim ile ilgili hükmü açıklarken;
- Senin gömleğinin arkadan yıkıldığına hükmettim dedi.
***
Musa Serdar Çelebi Kutsal kitaplarda yazılı ama herkes tarafından pek de bilinmeyen bir olaya gönderme yaparak savunmasını yapmış.
Herkesin bilemeyeceği bir konuya gönderme yaparak savunma yapmak gerçekten de çok riskli bir yöntem. .
Gömleğin arkadan yıkılmış olmasının suçsuzluğunun delili sayılması hikâyesi Hz. Yusuf ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de anlatılmaktadır.
Kur’an-ı kerimde anlatıldığına göre Hz. Yâkûp’un 12 oğlu vardır.
Ama o, en çok peygamberlik belirtileri gösteren küçük oğlu Yusuf’u sevmektedir.
Diğer kardeşler bundan rahatsızdır, Yusuf’u kıskanmaktadırlar. Aralarında, babalarının sevgi ve ilgisinin kendilerine yönelmesini sağlamak için onu ortadan kaldırmayı planlarlar. Hz. Yâkûp durumun farkındadır.
Oğullarının Yusuf’u gezdirmek için kıra götürmek istemelerine önce karşı çıkar. Sonunda ısrarlar karşısında razı olur.
Yusuf’u kıra götüren kardeşleri öldürmeye kıyamazlar. Kervan yolları üzerindeki bir kuyuya bırakırlar.
Bundan sonrasını Yunus Suresi 19. Ayetten itibaren Kur’an’dan takip edelim.
İtalya’da Papa’yı vurmadan önce kaçak dolaşırken Almanya’ya gelmiş.
Almanya’da da yardım istemek için benim yanıma uğramış. Gelen, giden çok olduğu için geldiğini hatırlamıyorum. Papa’ya ateş ettikten sonra yakalanınca soruşturma sırasında Almanya’da yanıma uğradığını söyleyince beni hemen tutukladılar.
İtalya’da ceza evine girince baktım durum çok ciddi. Tutuklanınca üzerinde çıkan bana ait bir telefon numarası Ağca ile bağlantılı olduğumun delili olarak gösteriliyordu.
Savunmamı yapabilmek için İtalyanca öğrenmeye başladım. Kısa zamanda konuşma yapabilecek duruma geldim.
Savunmamda Ağca’nın üzerinden numarası çıkan bana ait olan telefonu Papa’yı vurmasından sonra aldığımı delillerle ispatladım.
Son söz olarak da;
- Ben suçsuzum, benim gömleğim arkadan yıkıldı dedim.
Hâkim, beni dikkatle dinledi, savunmam bitince de;
“Gömleğin arkadan yıkılması ne demek, bu söz ne anlama geliyor?” diye de sormadı.
Karar duruşmasında benim ile ilgili hükmü açıklarken;
- Senin gömleğinin arkadan yıkıldığına hükmettim dedi.
***
Musa Serdar Çelebi Kutsal kitaplarda yazılı ama herkes tarafından pek de bilinmeyen bir olaya gönderme yaparak savunmasını yapmış.
Herkesin bilemeyeceği bir konuya gönderme yaparak savunma yapmak gerçekten de çok riskli bir yöntem. .
Gömleğin arkadan yıkılmış olmasının suçsuzluğunun delili sayılması hikâyesi Hz. Yusuf ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de anlatılmaktadır.
Kur’an-ı kerimde anlatıldığına göre Hz. Yâkûp’un 12 oğlu vardır.
Ama o, en çok peygamberlik belirtileri gösteren küçük oğlu Yusuf’u sevmektedir.
Diğer kardeşler bundan rahatsızdır, Yusuf’u kıskanmaktadırlar. Aralarında, babalarının sevgi ve ilgisinin kendilerine yönelmesini sağlamak için onu ortadan kaldırmayı planlarlar. Hz. Yâkûp durumun farkındadır.
Oğullarının Yusuf’u gezdirmek için kıra götürmek istemelerine önce karşı çıkar. Sonunda ısrarlar karşısında razı olur.
Yusuf’u kıra götüren kardeşleri öldürmeye kıyamazlar. Kervan yolları üzerindeki bir kuyuya bırakırlar.
Bundan sonrasını Yunus Suresi 19. Ayetten itibaren Kur’an’dan takip edelim.
19 – Bir kervan geldi ve sucularını (kuyuya) gönderdiler. O da (gidip) kovasını saldı, (Yusuf’u görünce) “Müjde işte bir oğlan” dedi. Onu bir ticaret malı olarak sakladılar…
20 - (Kafile Mısır’a vardığında) onu değersiz bir pahaya, sayılı birkaç dirheme sattılar…
21 – Mısır’da onu satın alan (Maliye Bakanı Kıtfir), karısına dedi ki: Ona değer ver ve güzel bak. Umulur ki bize faydası olur. Ya da onu evlat ediniriz…
22 – (Yusuf) erginlik çağına ulaşınca ona hüküm ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böyle mükâfatlandırırız.
23 – Evinde bulunduğu kadın onu nefsinden (murat almak) istedi. Kapları iyice kapattı ve “haydi gel” dedi. O da; “(böyle bir iş yapmaktan) Allah’a sığınırım. Zira kocanız benim efendimdir, bana güzel davrandı. Durum şu ki: Zalimler felah bulmaz” dedi.
20 - (Kafile Mısır’a vardığında) onu değersiz bir pahaya, sayılı birkaç dirheme sattılar…
21 – Mısır’da onu satın alan (Maliye Bakanı Kıtfir), karısına dedi ki: Ona değer ver ve güzel bak. Umulur ki bize faydası olur. Ya da onu evlat ediniriz…
22 – (Yusuf) erginlik çağına ulaşınca ona hüküm ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böyle mükâfatlandırırız.
23 – Evinde bulunduğu kadın onu nefsinden (murat almak) istedi. Kapları iyice kapattı ve “haydi gel” dedi. O da; “(böyle bir iş yapmaktan) Allah’a sığınırım. Zira kocanız benim efendimdir, bana güzel davrandı. Durum şu ki: Zalimler felah bulmaz” dedi.
24 – Andolsun ki, kadın ona meyletti. Eğer Rabbinin bürhanını görmeseydi o da kadına meyledecekti. İşte böyle biz kötülük ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için delillerimizi gösterdik. Çünkü o ihlasa ermiş kullarımızdandı.
25 – İkisi de kapıya koştular. Kadın onun gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında onun efendisine (kadının kocasına) rastladılar. Kadın dedi ki: “Senin ailene kötülük etmek isteyenin cezası, zindana atılmaktan ya da acıklı bir işkenceden başka bir şey midir?”
26 – (Yusuf) “Hayır o kendisi benim nefsimden (murat almak) istedi” dedi. Kadının akrabasından biri şöyle şahitlik etti. “Eğer onun gömleği önden yırtılmışsa kadın doğru söylemiştir, o ise yalancılardandır.”
27 – “Eğer onun gömleği arkadan yırtılmışsa kadın yalan söylemiştir. O ise doğru söyleyenlerdendir.”
28 – (Efendisi Yusuf’un gömleğinin) arkadan yırtılmış olduğunu görünce, kadına; “Şüphesiz bu sizin tuzağınızdır. Şüphesiz sizin tuzağınız gerçekten büyüktür” dedi.
25 – İkisi de kapıya koştular. Kadın onun gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında onun efendisine (kadının kocasına) rastladılar. Kadın dedi ki: “Senin ailene kötülük etmek isteyenin cezası, zindana atılmaktan ya da acıklı bir işkenceden başka bir şey midir?”
26 – (Yusuf) “Hayır o kendisi benim nefsimden (murat almak) istedi” dedi. Kadının akrabasından biri şöyle şahitlik etti. “Eğer onun gömleği önden yırtılmışsa kadın doğru söylemiştir, o ise yalancılardandır.”
27 – “Eğer onun gömleği arkadan yırtılmışsa kadın yalan söylemiştir. O ise doğru söyleyenlerdendir.”
28 – (Efendisi Yusuf’un gömleğinin) arkadan yırtılmış olduğunu görünce, kadına; “Şüphesiz bu sizin tuzağınızdır. Şüphesiz sizin tuzağınız gerçekten büyüktür” dedi.
(Ve Hz. Yusuf’un hikâyesi Kur’an’da daha başka olaylar ve Allah’ın yardımıyla Mısır’a yönetici olup, kendisini kuyuya atan kardeşleriyle karşılaşması ve sonunda babasıyla kavuşmasıyla devam eder.)
***
Musa Serdar Çelebi ile bir etkinlik için geldiği Niksar’da 27-28 yıl sonra karşılaştık.
İkimizde artık yaşlanmıştık.
Konuşmasında iktidar partisinin bir milletvekili ve genel başkan yardımcısı olarak toplantılarına katılmış olmamı andı. Bunun Türk İslam Birliği’nin etkinlik kazanıp genel kabul görmesindeki etkisinden dolayı teşekkür etti.
***
Musa Serdar Çelebi ile bir etkinlik için geldiği Niksar’da 27-28 yıl sonra karşılaştık.
İkimizde artık yaşlanmıştık.
Konuşmasında iktidar partisinin bir milletvekili ve genel başkan yardımcısı olarak toplantılarına katılmış olmamı andı. Bunun Türk İslam Birliği’nin etkinlik kazanıp genel kabul görmesindeki etkisinden dolayı teşekkür etti.
(Bir Dönem Siyasi Anılar Kitabından)
Haber okunma sayısı: 3520
htmlPaginator
Haber Kaynağı: YHA
Haber okunma sayısı: 3520
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
DİĞER HABERLER
- ÖMER YILMAZ'IN KALEMİNDEN--KAR BEREKETİ
- YEŞİLYURT BELEDİYE BAŞKANI MEHMET ÇINAR, TEMİZLİK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ YETKİLİLERİYLE BİR ARAYA GELDİ
- BAŞKAN ÇINAR, KAZAKİSTAN’LI AKADEMİSYEN VE ÖĞRENCİLERİ TARİHİ YEŞİLYURT KONAKLARINDA AĞIRLADI
- KAYMAKAM UĞURLU VE BELEDİYE BAŞKANI ÇINAR, YENİ BELEDİYE HİZMET BİNASI İNŞAATINI İNCELEDİ
- GELECEK PARTİSİ MALATYA İL BAŞKANLIĞI OLARAK;
- YEŞİLYURT BELEDİYESİ’NDEN 11 KASIM MİLLİ AĞAÇLANDIRMA SEFERBERLİĞİNE 1.000 ADET FİDAN DESTEĞİ
YAZARLAR
MALATYA - HAVA DURUMU
ÇOK OKUNANLAR
FOTO GALERİ
YORUM EKLE