canlı yayın

TÜRKİYE CUMHURİYETİ EZELDEN EBEDE BİR VE BÜTÜN OLARAK YAŞAYACAKTIR

19 Şubat 2021 Cuma 23:22
turkiye-cumhuriyeti-ezelden-ebede-bir-ve-butun-olarak-yasayacaktir

BİLİNMELİDİR Kİ, TÜRKİYE’NİN BÖLÜNMESİNE ASLA İZİN VERMEYCEĞİZ

Konuşmasına Pençe Kartal 2 operasyonunda şehit olan 3 askerimizi ve 13 vatandaşımızı anarak başlayan Milletvekili Aylin Cesur, “Bir defa bilinmelidir ki; Türkiye’nin bölünmesine asla izin vermeyeceğiz. Türkiye’yi böldürtmemenin bedeli neyse, bu Yüce millet o bedeli öder. Terörü bitirmek için, eğriye eğri, doğruya doğru dememiz gerekir, aksi halde terörü bitiremeyiz, milletimiz muhalefet olarak bize de eğrileri söyleme görevi verdi.” dedi.

DEVLET TECRÜBESİ VE AKILCI POLİTİKALARLA TERÖR SORUNUNU AŞMIŞTIK

2000’e gelindiğinde terör sorununun neredeyse çözülmüş olduğunu hatırlatan Cesur, “21 yıl önce 15 Şubat’ta PKK elebaşısı yakalandı. Ben o gün Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yanındaydım. Operasyonun bütün aşamalarını biliyorum. O gün, devlet tecrübesine dayanan akılcı, ilkeli bir dış politika ve böyle bir politikanın sonuçlarını gördüm. Terör de neredeyse bitmişti” dedi.

MACERACI VE İDEOLOJİK POLİTİKALAR YANLIŞTIR

Süleyman Demirel’den sonraki 10 yılda PKK’nın sınır ötesi bölgelerde yeniden yuvalandığını söyleyen Cesur, “Maceracı ve ideolojik politikaların yanında Ortadoğu ülkelerinin, başta da Suriye’nin iç işlerine karışılmasının sonucu Suriye daha önce yaptığı gibi, yeniden PKK kartını önümüze sürdü. “Dış Güçler” hep vardır ve masada yer edinmek için, istikrarsızlaşan bir bölgede tutunabildiği bir grubu silahlandırmaya çalışır ve güç kazanmak ister orada.

Sizin izin vermemeniz gerekir her kimse!

Teröre kim destek oluyorsa batsın, ama iktidar da onlara izin vermeyecek” dedi.

TERÖRE KARŞI HEP BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM AMA OLANLARI DA UNUTMAYALIM Kİ YENİDEN HATA YAPILMASIN

Soru şu; “Bölgede ABD, Rusya yokken, böyle bir oluşumun önüne geçilebilir miydi? Meşhur “Çözüm Süreci” macerası olmasaydı eğer bugün ne olurdu”

“Anadolu topraklarımızdan geçen teröristlere çalan davullar zurnalar, vatan görevinde şehit olmasa eğer, Mehmetçiğimizin yavuklusuyla düğününde çalar mıydı?”

“Dağlarımızda yeniden yuvalanılmasına göz yumulmasaydı, kendi ülkemizde kazılan hendeklere izin verilmeseydi, şehidimiz için daha mı az mezar kazılırdı”

“Katil PKK’yla Oslo'da masaya oturulmasaydı; vurulup tertemiz alnından uzanmış yatan şehit oğlu şehitlerin ruhu daha mı az sızlardı?”

“Bakan bey, Murat Karayılan’ı bin parçaya böleceğiz dedi. Çok haklı! Peki 6 Şubat’ta “İstediğimiz gibi konuşursa Murat Karayılanı da televizyona çıkarırız” demeseydi Mahir Ünal, bu topraklar için, toprağa düşmüş askerin ruhu daha mı az acırdı?”

“Vazgeçildiğinde bu işten, eğer geç olmasaydı, kaçırılan vatandaşlarımız Gara’da şehit edilmezler miydi?

“Teröre karşı hep birlikte mücadeleye evet ama bunları da unutalım mı?”

İKTİDAR BÜYÜK RESMİ YA GÖREMEDİ YA DA KAMUOYUNU TATMİN ETMEYE OYNADI

“İktidar “Büyük Resmi” ya göremedi ya da kamuoyunu tatmin etmeye oynadı. Geçen süreçte tehdit bölgesi 2000’e göre çok büyüdü ve İran sınırından Suriye topraklarına intikal etti.

Türkiye, kara unsurlarının neredeyse tamamını İran-Akdeniz arasındaki 1.300 KM uzunluğundaki sınır hattına getirdi.”

“Terörizm, demokrasi ve insan hakları gibi kavramlarla haklı gösterilemez ve açıklanamaz ve ona karşı savaşılması için devletin, tüm önlemleri alması şarttır.”

“70’lerin, 80’lerin Soğuk Savaş mantığı ile dış ilişkileri yönetmeye çalışırsanız olmaz.” diyen Milletvekili Cesur, uygulanan politikalar sonucu Orta Doğu’daki bütün ülkelerin Türkiye’ye sırt çevirdiğini ve Katar’a mecbur kalındığını söyledi.

TÜRKİYE NE YAPMALI

“Türkiye’nin bundan sonraki aşamada serinkanlı ve dikkatli olması ve yeni bir maceraya heveslenmemesi doğru olacaktır. Komşu ülkelerle ve dünya ülkeleriyle diploması kanalları kullanılmalıdır. İYİ Parti olarak komşu ülkelerle ve dünyayla iyi ilişkileri önemsiyor, bölgesel istikrarı hedefliyoruz. “Güçlü Bölge, Güçlü Türkiye” dememiz bundan. İstikrarlı ve müreffeh bir coğrafya tesis ederseniz bölgede, terörü de yoksulluğu da defedersiniz.” dedi.

BU VATAN YA BİZİMDİR YA HİÇ KİMSENİN DEĞİLDİR

Konuşmasının devamında “Maceracılara iki çift söz etmezsek içimiz soğumaz.” diyen Aylin Cesur, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

“Biz milletçe milliyetçiyiz.

Soruyoruz: Bir avuç serserinin karşısında, bu memleketi bırakıp gidecek miyiz?

Şimdi “yeter” demeyeceğiz de, ne zaman “yeter!” diyeceğiz?

Bu vatan bizimdir. Ya bizimdir ya hiç kimsenin değildir.

Bu memleketin neresinde doğarsa doğsun, cesur ve kahraman çocukları her yerde kardeştir ve onları birbirine düşürmek alçaklıktır.

Kim bu lafları üstüne alınıyorsa alınsın!

Mezhep ve etnik farklılıklarımız bizim yüzyıllardır zenginliğimizdir.

Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.

Bu bayrak için, bu vatan için, milletin mübarek şehitleri, bu topraklara başka eller değmesin, bayrak burçtan inmesin, minarelerden ezan sesi dinmesin diye şehit oldular.

O bayraktır bizim bayrağımız.

Bu bayrak ki, barışın güvercini, savaşın kartalı!

Bu bayrak ki, tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim.

Türk milleti bu toprakları, Kürt’üyle, Çerkez’iyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle hep birlikte, kanı ve canı pahasına vatan yapmıştır ve bu ülke sahipsiz değildir!

Kimdir ülkenin sahipleri? Yüce ve aziz milletimizdir .

Cumhuriyet’in de, ay yıldızlı bayrağın da, İstiklal Marşı’mızın da Büyük Atatürk’ün de sahibi, yüce ve asil Milletimizdir ve o millet bir bütündür; ezelden ebede kadar da bütün olarak yaşayacaktır.

Bedeli neyse öderiz bizleri bölmeye çalışanlara ve asla böldürtmeyiz vatanımızı!”





İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur’un “Türkiye’nin Terörle Mücadelesi” Konuşmasının Metni:

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Pençe Kartal 2 operasyonunda şehit olan 3 askerimiz ve alçak bölücü terör örgütü PKK’nın katlettiği 13 kardeşimiz için Yüce Allah’tan rahmet, milletimize sabır diliyorum. Bu mübarek kandilde dualarımız onlara.

Acımız çok taze ve böylesi kalleşliği hazmedebilmemiz de mümkün değil.

Sayın Bakanlar geldi ve burada anlattılar, teşekkür ediyorum kendilerine. Bizim de bu hadise için söyleyeceklerimiz var:

Bir defa bilinmelidir ki; Türkiye’nin bölünmesine asla izin vermeyeceğiz. Türkiye’yi böldürtmemenin bedeli neyse, bu Yüce millet o bedeli öder.

Öfkeliyiz milletçe ancak eğriye eğri, doğruya doğru demezsek, terörü bitiremeyiz, milletimiz de bize eğrileri söyleme görevi verdi muhalefet olarak.

1984’de tanıştık bu belayla, onbinlerce insanımız öldü ve 3 önemli soru var:

Bu günlere nasıl gelindi, neden gelindi ve ne yapmalı.

21 yıl önce 15 Şubat’ta PKK elebaşısı yakalandı. Ben o gün Cumhurbaşkanı Demirel’in yanındaydım. Ne gördüm biliyor musunuz? Devlet tecrübesine dayanan akılcı, ilkeli bir dış politika ve onun sonuçlarını.

Mesela Suriye, ne zaman kendi dış politikasında çıkmaza girse, sorun yaşadığı devletin güvenliğini tehdit edebilecek unsurları desteklerdi. Türkiye’nin karşısına da PKK’yı koyar, ona kalkan olurdu.

2000’lere geldiğimizde bunu aşmıştık. Demirel PKK elebaşının adresini bir not kâğıdına yazıp baba Esad’a verdi. Hüsnü Mübarek Mekik diplomasisi yürüttü. Suriye açıkladı, “Apo Suriye’de değil” ve orada barınamadı. Yunanistan’da, Rusya’da, İtalya’da barınamadı ve Kenya’da yakalandı. Terör de neredeyse bitmişti.

Sonraki 10 yıl PKK’nın sınır ötesi bölgelerde yuvalanması,

Maceracı ve ideolojik politikalar, Ortadoğu’da ülkelerin, başta Suriye’nin iç işlerine karışılması ve sonuç; Suriye’nin yeniden önümüze sürdüğü PKK kartı.

“Dış Güçler” hep vardı ve dünyada da artık devletlerarası savaşlar yok! İstikrarsız bölgelerde her aktör tutunabildiği bir grubu silahlandırıp, bölgede güçlenip sorunun bir parçası olup, masada yer edinmeye çalışıyor.

Kim destek oluyorsa batsın ama siz de onlara izin vermeyeceksiniz.

Soru şu: Bölgede ABD, Rusya yokken, böyle bir oluşumun önüne geçilebilir miydi? Meşhur “Çözüm Süreci” macerası olmasaydı eğer bugün ne durumdaydı bu sorun?

Anadolu topraklarımızdan geçen teröristlere çalan davullar zurnalar, vatan görevinde şehit olmasa Mehmetçiğin yavuklusuyla düğününde çalabilir miydi?

Dağlarımızda yeniden yuvalanılmasına göz de yumulmasaydı, kendi ülkemizde kazılan hendeklere izin verilmeseydi, şehidimiz için daha mı az mezar kazılırdı?

Katil PKK’yla Oslo'da masaya oturulmasaydı; vurulup tertemiz alnından uzanmış yatan şehit oğlu şehitlerin ruhu daha mı az sızlardı?

Bakan bey dedi ki; Murat Karayılan’ı bin parçaya böleceğiz. Çok haklı! Peki 6 Şubat’ta “İstediğimiz gibi konuşursa Murat Karayılanı da televizyona çıkarırız” demeseydi Mahir Ünal, bu topraklar için, toprağa düşmüş asker”in ruhu daha mı az acırdı?

Vazgeçildiğinde bu işten eğer geç olmasaydı, kaçırılan vatandaşlarımız Gara’da şehit edilmezler miydi?

Teröre karşı hep birlikte mücadeleye evet ama bunları da unutalım mı?

Bakınız; Tehdit bölgesi 2000’e göre çok büyüdü ve İran sınırından Suriye topraklarına intikal etti.

Türkiye, kara unsurlarının neredeyse tamamını İran-Akdeniz arasındaki 1.300 KM uzunluğundaki sınır hattına getirdi.

Türkiye “Büyük Resmi” ya göremedi ya da kamuoyunu tatmin etmeye oynadı.

Terörizm, demokrasi ve insan hakları gibi kavramlarla haklı gösterilemez ve açıklanamaz ve ona karşı savaşılması için devletin, tüm önlemleri alması şarttır.

70’lerin, 80’lerin Soğuk Savaş mantığı ile dış ilişkileri yönetmeye çalışırsanız olmaz. Yapılan yanlışlarla Orta Doğu’daki bütün ülkeler bize sırtını çevirdi ve Katar’a kaldık.

Türkiye’nin bundan sonraki aşamada serinkanlı ve dikkatli olması ve yeni bir maceraya heveslenmemesi doğru olacaktır.

Komşu ülkelerle ve dünya ülkeleriyle diploması kanallarını kullanılmalıdır. İYİ Parti olarak komşu ülkelerle ve dünyayla iyi ilişkileri önemsiyor, bölgesel istikrarı hedefliyoruz. “Güçlü Bölge, Güçlü Türkiye” dememiz bundan.

İstikrarlı ve müreffeh bir coğrafya tesis ederseniz bölgede, terörü de yoksulluğu da defedersiniz.

Maceracılara iki çift söz etmezsek içimiz soğumaz.

Biz milletçe milliyetçiyiz.

Soruyoruz? Bir avuç serserinin karşısında, bu memleketi bırakıp gidecek miyiz?

Şimdi “yeter” demeyeceğiz de, ne zaman “yeter!” diyeceğiz?

Bu vatan bizimdir. Ya bizimdir, ya hiç kimsenin değildir.

Bu memleketin neresinde doğarsa doğsun, cesur ve kahraman çocukları kardeştir ve onları birbirine düşürmek alçaklıktır.

Milletimizi bölmeye kalkan kim varsa, haindir, alçaktır.

Kim bu lafları üstüne alıyorsa alabilir!

Mezhep ve etnik farklılıklarımız yüzyıllardır zenginliğimizdir.

Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.

Bu bayrak için, bu vatan için, milletin mübarek şehitleri, bu topraklara başka eller değmesin, bayrak burçtan inmesin, minarelerden ezan sesi dinmesin diye şehit oldular.

O bayraktır bizim bayrağımız.

Bu bayrak ki, barışın güvercini, savaşın kartalı!

Bu bayrak ki, tarihim, şerefim, şiirim, herşeyim.

Türk milleti bu toprakları, Kürdüyle, Çerkeziyle, Alevisiyle, Sünnisiyle hep birlikte, kanı ve canı pahasına vatan yapmıştır ve bu ülke sahipsiz değildir!

Kimdir ülkenin sahibi? Yüce ve aziz milletimizdir.

Cumhuriyetin de Ayyıldızlı bayrağın da, İstiklal Marşımızın da Büyük Atatürk’ün de sahibi, Yüce ve Asil Milletimizdir ve o millet bir bütündür ve ezelden ebede var olacaktır!







 



Haber okunma sayısı: 1485

htmlPaginator

YORUM EKLE

Yorum Başlığı

Yorum

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.

YORUMLAR

  • Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

DİĞER HABERLER