Türk Milleti, yetiştirdiği emsalsiz şahsiyetlerin kahramanca mücadeleleri sayesinde dünya tarihine damga vuran nadir milletlerden biri olmuştur. Malazgirt’ten Çanakkale’ye destan yazan devlet adamlarını; bu zaferleri kalıcı kılan ilim, irfan ve gönül erlerini ve daha nice büyük isimleri yetiştiren Milletimiz, bu eşsiz şahsiyetlerin miras bıraktığı değerleri tüm insanlığa armağan etmiştir.

İstiklal Marşımız, yüreği Vatan ve İstiklal sevgisiyle dolu bir Şairin, dizelerinde Milletinin ruhuna işleyen işgal acısına tercüman olması ve bağımsızlığına kast edenlere karşı bedeli ne olursa olsun boyun eğdiğine tarihin tanık olmadığı Aziz Türk Milleti'nin işgal güçlerine karşı kutlu kıyamını kelimelerle resmetmesi nedeniyle son derece kıymetlidir.

Akif'in kalbinden ve kaleminden süzülüp yüreklerimize işleyen İstiklâl Marşımızın her mısrasında Türk Milleti'nin bağımsızlık aşkı, mazlum milletlerin hürriyet nidaları, Türk'ün sarsılmaz imanı ve çelikten iradesi dile getirilmiştir.

Merhum Akif’in “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” diye ettiği duayı, işgal günlerinin hissiyatımızda ne kadar derin yaralar açtığının ve istiklalimizi kazanmak için ne büyük fedakârlıklar yaptığımızın en güzel ifadesi olarak Türk Gençliği'nin hafızasına kazıması gerekmektedir. Bu anlamda göz nurumuz, güven kaynağımız ve gurur vesilemiz olan gençliğimizin Aziz Türk Milleti’nin mukaddesatına sahip çıkacağına inancımız ve itimadımız tamdır. Atalarımızın kanlarıyla suladığı Vatan bahçemiz, yetiştireceğimiz Asım’ın Nesli olan gençlerimizle payidar olacaktır.

Bu müstesna gün vesilesiyle; İstiklal Marşımızın Şairi Mehmet Akif ERSOY’u ve başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere Milli Mücadelemizin Şanlı Kahramanlarını, tarihin derinliklerinden günümüze kadar canlarını ve kanlarını Vatan toprağına hediye eden Aziz Şehitlerimizi, ebediyete intikal eden Şanlı Gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum.