Salgın süreci esnafı, çiftçiyi, üreticiyi büyük bir dar boğaza sokarken, binlerce yurttaş işinden oldu, kapanan işletmeler borçlarını ödeyemedi. Hükümetin açıkladığı paketler birçok vatandaşın derdine deva olmadı. Ekonomik yardımı alamayan binlerce insan var. Evine hala maske ulaşmamış yurttaşlarımız var.

Hükümetinin yılın ilk üç ayında toplayıp harcadığı para, 537 milyar lira. Bir de İşsizlik Sigortası Fonu’nun kasasında duran 132 milyar lira var.

Bu bütçe nereye harcandı sormak boynumuzun borcudur! Kapanan 250 bin iş yerinin, buradan ekmek yiyen 2,5 milyon çalışanın, berberin, esnafın, garsonun, kominin, şoförlerin ve diğer milyonlarca insanın zararını telafi edilemedi.

Esnaf kan ağlıyor, evine ekmek götürmekte zorlanan binlerce yurttaş var.

Bu arada, dolar kuru da 7 lirayı aştı. Dolar yükselirken çiftçinin kullandığı yemden tutun, evimize giren bakliyata kadar her şey zamlanmaya enflasyon yükselmeye devam etti.

TUİK in rakamlarına göre temel gıda maddelerinin çoğunda yükseliş var. “ dedi.

Yiğit muhtaç oldu kuru soğana!

Halkın asıl gündeminin İşsizlik, yoksulluk ve hayat pahalılığı olduğunu vurgulayan Durmaz,

“#Edekal” çağrısı vatandaşa pahalılık olarak geri döndü. Evde daha fazla tüketim olurken, kuru soğan, kuru fasulye, sarımsak, patates, mercimek, dana eti gibi temel gıda maddelerinde sert artışlar oldu.

İnsanlar soğan, sarımsak yiyemeyecek duruma geldi!

En fazla artış yüzde 46,18 ile sarımsakta yaşandı. Sarımsaktaki fiyat artışını yüzde 37,5 ile kuru soğan, yüzde 31,02 ile patates izledi.

Maliyetler düşürülüp, çiftçiyi destekleyen tarım politikası oluşturulmadığı sürece en temel gıda maddelerini bile pahalıya tüketeceğiz! Yâda hiç tüketemeyeceğiz!

Temel gıda maddelerinde dahi artışlar yaşanırken, halk işsizlikle yoksullukla mücadele ediyor.

Acil bir ekonomik planlama yapılmaz ise durum çok daha kötüye gidecek!

Bir an önce yeniden bütçe planlaması yapılmalı. Hazine garantileri ertelenerek bütçeye aktarılmalıdır. “ dedi.


--